Mark Selby bildiriyor!..

Mark Selby 2009/10 sezonuna durgun bir giriş yaptıktan sonra, yavaş yavaş toparlanıyor. Mark Williams ve Stephen Maguire gibi, Selby’nin de form grafiğini yukarılara çekmesi, biz snooker-severler için oldukça sevindirici. Bu sezonun ilk sıralama turnuvası olan 2009 Grand Prix’nin ilk turunda Ken Doherty’ye 5-3’le, ikinci sıralama turnuvası 2009 Shanghai Masters’ın ilk turunda ise Stuart Bingham’a aynı skorla yenilip elenen Selby, aralık ayındaki 2009 Pukka Pies UK Championship’te ise ilk turda 8–4 geriden gelip Jamie Cope’u 9–8 geçmiş, ikinci turda da Stephen Hendry’yi 9–5 mağlup etmeyi başarmıştı. Ne var ki, çeyrek finalde karşısına çıkan Ronnie O’Sullivan karşısında kötü oynamamasına rağmen 9-3’lük skorla umduğunu bulamıyor ve eleniyordu. Yine de bu çeyrek final, son birkaç aydır üzerinde ölü toprağı olan Selby’yi bir miktar canlandırdı…

Çok sevdiği Masters’a ilk turda çok formda bir Ding’i 6–1 mağlup ederek başlayan Selby’nin çeyrek finaldeki rakibi, tarihin en kötü John Higgins’ini eleyen adaşı Mark Allen olacak. Masters’ta yarı final yolu açık gibi görünen Selby, Eurosport’taki blog sayfasında kariyeri ve Masters hakkında açıklamalar yaptı. İşte o açıklamalardan bazı kısımlar…“Ding, son olarak UK şampiyonu olmuştu ve onunla yapacağım maçın çok zor olacağını düşünüyordum. Diğer yandan da, UK sonrasında Christmas için Çin’e gittiğini biliyordum ve yeterince antrenman yapamamış olabileceğini tahmin ediyordum. Bense önceki hafta Championship League’de mücadele ettim ve çok faydasını gördüm. Değişik skorlar aldım; ilk grupta finale çıktıktan sonra ikinci gruba geçmeye hak kazandım ama o grupta son iki sırada kaldım. Ama önemli olan o maç pratiğini edinmekti. Ding karşısında oldukça iyi oynadığımı düşünüyorum. Çok büyük seriler kaydetmedim ama çok sağlam bir oyun oynadım. Buna da ihtiyacım vardı çünkü maç skor tabelasının yansıttığından daha yakın geçti. En sevindirici noktalardan biri, elime geçirdiğim fırsatları değerlendirmem oldu.”

Bilindiği gibi, 2010 PokerStars Masters’ta oyuncular anons edilirlerken önceden seçtikleri bir şarkı eşliğinde salona giriş yapıyorlar. Tüm oyuncular gibi, Selby de bu yeni uygulamadan keyif almış gibi görünüyor: “Müzikle gelmek çok güzel. Geçmişinde büyük bir tarih barındıran, UK ve Dünya Şampiyonası gibi büyük ve seçkin turnuvalarda daha ileri gidilmemesi gerektiğini düşünsem de oyunun biraz şenlenmeye ihtiyacı var. Memleketim Leicester’dan arkadaşlarım olan Kasabian’ın ‘Fire’ adlı şarkısını seçecektim ama Stephen Maguire, kendisinin o şarkıyı seçmek istediğini söyledi. Çünkü Stephen’ın lakabı ‘On-Fire’ ve ben de bunun üzerine yine Kasabian’dan ‘Underdog’u seçtim.”Masters’ta son iki yıldır final oynayan, 2008’in şampiyonu Selby, turnuva ve Wembley atmosferi hakkında da şunları yazmış: “Masters’ta iyi bir karnem var. Burayı neden bu kadar çok sevdiğimi bilmiyorum. Belki de tek masalı düzenle ilgilidir. Bu sayede, Son–16 maçında bile sanki final oynuyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz ki, birçok turnuvada çoklu masa düzeninde oynuyoruz ve bu da zaman zaman atmosferi bir miktar düşürüyor.”Son 16 maçını Pazar sabahı oynadıktan sonra, çeyrek final için Cuma akşamını beklemek zorunda olan Selby, bu konu hakkında da, “Bu, alışılmadık bir boşluk ama bence hem negatif hem de pozitif yanları var. Eve dönüp antrenman yapma şansı buldum ve şimdi çeyrek finaldeki maçım için sabırsızlanıyorum. Elbette Wembley'e sadece 1 saatlik bir mesafede yaşadığım için çok şanslıyım. Bu sayede Pazar öğleden sonra hemen eve dönebildim. Higgins ya da Allen ile yapacağım maç için Perşembe akşamı tekrar Londra’da olacağım (Selby bu satırları yazarken rakibi belli değildi; çeyrek finalde Mark Allen ile karşılaşacak). Geçtiğimiz yılki Masters’ta ikisini de mağlup etmiştim. Özel bir tercihim yok çeyrek finaldeki rakibim için; kendi oyunuma konsantre olur da en iyi oyunumu oynayabilirsem, eminim ki herkesi yenebilirim” ifadelerini kullanmış.

Kaynak: Mark Selby’nin Eurosport blog’u