15 Ocak 2010 Cuma

Tarih tekerrür etti, Selby yarı finalde!

Mark Selby... Masters'a üçüncü kez katıldı ve üçüncü kez en az çeyrek finali görmüş durumda. İlk yılında finalde Stephen Lee'yi mağlup eden, ertesi yılsa yine finalde Ronnie'ye kaybeden 26 yaşındaki Selby, bu yıl da ilk turda son zamanların en formda ismi olan Çinli Ding Junhui'yi çok farklı yenerek çeyrek finale yükseldi. 23 yaşındaki Kuzey İrlandalı Mark Allen ise oyununu her gün daha da geliştiren, hiçbir rakipten korkmayan, ilk turda da geçtiğimiz yıl Dünya Şampiyonası yarı finalinde geriden gelip yakaladığı ama sonunda kaybettiği John Higgins'i Masters dışına iten çok genç bir oyuncu.
Bu iki oyuncu bu akşamki buluşmalarına farklı bir gözle bakıyorlar büyük bir ihtimalle. İkisi de kendine çok güveniyor; maçla ilgili görüşlerine Eurosport'taki blog sayfasında da yer veren Selby muhteşem bir Masters karnesine sahip, Mark Allen ise artık en zorlu rakipleri en zorlu turnuvalarda bile yenip turlar atlayabiliyor. Onları şevklendiren bir başka nokta ise yarı finalde karşılaşacakları Stephen Maguire'ın inanılmaz kötü oyunları olsa gerek. İskoç oyuncu, farklı skorlarla iki turu da geçmiş olsa da, özellikle de Ryan Day karşısındaki oyunuyla hiç güven vermedi ve konsantre bir oyuncu karşısında ne yapacağı meçhul.

Günü çok temposuz, bol hatalı sıkıcı bir maçla açtık; ama akşam seansı çok daha olumlu şeyler vaat ediyor- çekişme, daha yüksek pot yüzdeleri ve iki hırslı oyuncu... Maçın ilginç bir özelliği ise, turnuvanın açılış maçını pazar öğleden sonra oynayan Selby'nin 5 günlük boşluktan sonra, 'son çeyrek final eşleşmesinde' sahne alması olacak.

Karşılaşma saat 21:00'de başlayacak ve maçla ilgili gelişmeleri buradan takip edebileceksiniz...
Hakem: Michaela Tabb
Mark Selby-Mark Allen: 6-5
51-43, 68(67)-18, 139(46,93)-0, 1-120(114), 1-82(82), 52(52)-72(36), 63(50)-20, 16-85(52), 6-82(46), 66-25, 63-17

Karşılaşmayı geçtiğimiz hafta büyükannesini kaybeden Michaela Tabb yönetiyor. İlk frame'de, kaçan bir pot sonrası, kalabalık masada Selby'ye pozisyon kalmaması oyuncuların gülüşmelerine neden oldu... Karşılıklı hatalarla dolu oyundaki düğüm, Selby'nin son kahverengiyi pot yapmasıyla çözüldü ve frame Selby'ye gitti: 1-0. İkinci frame'de ise daha derli toplu bir Selby vardı; 67'lik serisiyle farkı ikiye çıkardı. İlk iki frame'i de kazanan İngiliz oyuncu, üçüncü frame'de vitesi biraz daha yükseltti; önce 46'lık bir seri ve ardından bulduğu ikinci şansı iyi değerlendirerek kaydettiği 93'lük masa temizleme ile 3-0 öne geçti!
Seans arasından önceki son frame'in değeri çok büyüktü Allen için; eğer bir geri dönüş yapmak niyetindeyse bu frame'i kesinlikle alması gerekiyordu. Ronnie'nin, Neil maçında yaptığını tekrarladı ve 3-0 gerideyken, elleri hiç titremedi ve böylesine stres altındayken harika bir 114'lük seriye imza attı. Pot yüzdesinin yavaş yavaş yükselmeye başladığı maçta durumu 3-1'e getirdi. Mark Allen, ikinci seansın başında da, ilk seansın sonunda kaldığı yerden devam etti! Re-rack yapılan frame'de, kırmızı potu sonrası masayı Allen'a teslim eden Selby, genç rakibinin 82'lik serisini oturduğu yerden izlemek zorunda kaldı: 3-2! İki oyuncu arasındaki sıcak diyalog frame'de de devam etti; bu diyalog seyircilerden tezahürat, Tabb'den ise bol bol tebessüm aldı. Allen'ın üst üste aldığı bu iki frame, snooker kalitesini üst boyutlara taşıyarak maça inanılmaz bir heyecan getirdi. 6. frame ise her şeyin yeniden başladığı frame oldu: 52'lik serisine rağmen, fırsatları değerlendiremeyen Selby, bir kez daha Allen'ı masayı temizlerken izlemek zorunda kaldı: 3-3!
7. frame ilginç görüntülere sahne oldu: Pembe potundan sonra ıstaka topunu siyaha yapıştıran Allen'la karşılaşmanın hakemi Tabb arasında güzel bir diyalog daha geçti. Çaresiz kalan Allen, Tabb'e dönünce, Tabb de "Hiç bana bakma" diyerek sesli bir şekilde güldü; yaşadığı acılı günlerden sonra onu gülerken görmek güzel. Allen'ın spider üzerine rest koyarak yaptığı atış ise kaçmasına rağmen büyük bir alkış aldı. Buna rağmen, Allen'ın denemesi bir anlamda oyuna mal oldu ve masaya gelen Selby, bu çok kritik oyunu 50'lik serisinin yardımıyla kazanarak Allen'ın çıkışını durdurmuş ve maçta tekrar öne geçmiş oldu: 4-3. Allen bir kez daha geri döndü ve Selby'nin frame'in başında kaçırdığı kırmızıdan sonra masanın hakimiyetini eline aldı ve 52'lik serisiyle tekrar eşitliği sağladı: 4-4.

Maçın belki de en kritik frame'i olan 9. frame'de iki oyuncu da neşeli ve rahat tavırlarıyla hem izleyenleri hem de Michaela Tabb'i güldürmeyi başardılar. Fakat bu uzun oyunda son gülen, 46'lık serisiyle Allen oldu ve maçta ilk kez, hem de en kritik yerde öne geçti: 5-4.

Oldukça uzun süren 10. frame'i zor da olsa kazanan Selby, skoru 5-5'e getirmeyi başardı. Frame, iki oyuncu arasında birçok kez gitti geldi, Selby'nin, bir pozisyonda, vuruş yapmak için 2,5 dakika düşündüğünü gördük. Allen'ın büyük hatasıyla kırmızı potunu bulan Selby, maçı karar frame'ine taşıdı.
Son frame gerçek anlamda bir 'decider' klasiği şeklinde geçti; iki oyuncudan da bu aşamada çok doğal olan hatalar, siyah topun cebi kapamasıyla sol siyah cep önüne biriken kırmızılar ve belki de tam re-rack kararı çıkacakken Allen'ın yaptığı inanılmaz yanlış seçim. Frame bu hatayla sona ermedi, köprünün altından daha çok sular aktı ama masanın gidişatının bu vuruş sayesinde hep Selby'de kaldığı söylenebilir. Sonuç olarak, bu nefes kesen mücadele Selby'nin galibiyetiyle sona erdi ve tarih adeta tekerrür etti. İkili, 2009 Masters çeyrek finalinde de karşı karşıya gelmiş ve maç aynen bugün olduğu gibi decider sonucunda 6-5'le Selby'ye gitmişti.

Mark Allen'ı bu harika maç sonunda 6-5'le geçen, 4 adet 50 üstü seri yapan Selby, tecrübesini konuşturdu ve yarı finalde Stephen Maguire'ın rakibi olmayı başardı. 114'lük bir seriye imza atan, 3-0 geriden gelip 5-4 öne geçmeyi başaran Mark Allen ise Masters yarı finali için gelecek seneyi ve çeyrek finalde bir kez daha Selby'yle eşleşmemeyi dileyecek... Biz snookerseverler ise bu iki çok yetenekli ve çok sempatik oyuncunun bol bol karşılaşmasını umacağız...

13 yorum:

ronnie on 15 Ocak 2010 19:25 dedi ki...

sanırım bi yanlışlık var ama :S

ilk yıl selby stepen lee'yi 9-3 yenmişti. ertesi senede ronnie ye 10-8 yenilmişti.

:D

ronnie on 15 Ocak 2010 19:32 dedi ki...

pardon 10-3 :d lee-selby

Emre Yürüktümen on 15 Ocak 2010 21:01 dedi ki...

İpler tamamen kopmuş orada; düzeltme için çok teşekkürler Ronnie'cim:)

ronnie on 15 Ocak 2010 21:04 dedi ki...

önemli değil her ne kadar bu site sizinse de bizde seve seve bu site ye katkıda bulunmaya çalışşırız , önemli olan paylaşım zaten ...

Emre Yürüktümen on 15 Ocak 2010 21:30 dedi ki...

Elbette, benim de istediğim böyle bir mecra yaratmak zaten...

:)

Sheed on 16 Ocak 2010 01:01 dedi ki...

bu maç 'decider' ile bitmeliydi zaten.. day-maguire faciası üzerine gözümüzün pasını aldı..

Emre Yürüktümen on 16 Ocak 2010 01:11 dedi ki...

Re-rack olur mu dersiniz:)

Sheed on 16 Ocak 2010 01:15 dedi ki...

çok ilginç bi masa hakikaten.. 'decider'da gelmesi de mükemmel oldu..

Emre Yürüktümen on 16 Ocak 2010 01:16 dedi ki...

İnanılmaz bir final...

Sheed on 16 Ocak 2010 01:19 dedi ki...

sence re-rack olur mu sevgili blogger?

derken hata allen'dan geldi..

Emre Yürüktümen on 16 Ocak 2010 01:21 dedi ki...

Allen saçmalamasaydı bence bir sonraki vuruşta re-rack istiyceklerdi, çünkü gülüşmeler de başlamıştı:) Ama Allen masaya yine gelecektir...

Sheed on 16 Ocak 2010 01:34 dedi ki...

shaq olsa "one lucky pot deserves another" derdi :)

haydi mark allen..

Emre Yürüktümen on 16 Ocak 2010 01:45 dedi ki...

Denediği o fantastik kırmızı sonu oldu ne yazık ki...

Yorum Gönder

 
Snooker Türkiye Copyright © 2009 Blogger Template Designed by Bie Blogger Template