26 Ocak 2010 Salı

Maguire öldü öldü dirildi!

2010 Welsh Open'da şu ana kadar tamamlanan birçok maçta hep aynı senaryoyu gördük: Favori oyuncu, maçlarını kendisini çok da sıkmadan ve favori olmayan rakibinin ısrarlı ikramlarıyla ve bol bol tekrarladıkları basit hatalarıyla alır ve turu atlar. Benzer senaryoyu Stephen Maguire-Dominic Dale maçında da izleyeceğimizi düşünüyorduk; ilk seans boyunca hem skor hem de oynanan oyun bunu işaret ediyordu ama ikinci seans inanılmaz bir maça sahne oldu!

Stephen Maguire-Dominic Dale: 5-4
75(36)-21, 67(35)-42(42), 63-51(35), 20-49(43), 81(81)-0, 0-94(94), 58(58)-60, 0-69(69), 53-52

Bu sabah katıldığı Sport Relief etkinliğinde snooker masası etrafında şov yaparak rekor kıran ve 113 turu 12 dakika 47 saniyede tamamlayarak Selby'ye ait rekoru kıran Dale (ilgili haber için; bakınız), fazla koşmuş olacak ki, ilk seans boyunca çok tutuk bir görüntü sergiledi. Resmi dünya sıralaması 2 numarası olan rakibi karşısında çok çok fazla basit hata yapan Dale, ilk seansta tur için hiç ümit vermiyordu.Skor olarak yakın geçen ilk 3 frame'de 30-40 civarı seriler üretmesine rağmen masayı her defasında rakibine sunan Dominic Dale, bu bölümün sonunda 3-0 gerideydi! Özellikle 3. frame'in sonunda, masada son siyah kalmışken ve 56-51 gerideyken, siyahı sol cebe inanılmaz şekilde kaçıran dünya 34 numarası, 2-1'e bu kadar yaklaşmışken, 3 farklı geriye düştü!

Rakibiyle daha önce 1 kez karşılaşan ve o maçı da 5-0 kaybeden Gallerli oyuncu, kariyerinde Maguire'dan aldığı ilk frame'e bu maçın 4. oyununda ulaştı. Stephen Maguire'ın ilginç bir şekilde erken concede ettiği oyundaki 43'lük serisiyle durumu 3-1'e getiren Dale, seans arasına biraz olsun moralli girdi.İkinci seans ise iki oyuncu için de daha iyi başladı. İlk seansta bol bol hata yapan Maguire ve Dale, üst üste yaptıkları 81 (Maguire) ve 94'lük(Dale) serileriyle pot yüzdelerini biraz olsun düzelttiler ve durum 4-2'ye geldi.

7. frame inanılmaz bir heyecan kasırgasına sahne oldu! Maguire'ın 58'lik serisinden sonra masaya gelen Dale, turnuvada kalmak için son hünerlerini gösterdi ve son siyah topla frame'i Maguire'ın ellerinden çalmayı başardı! 60-58'lik bu inanılmaz frame sonunda skor 4-3 oldu ama hala Dale'in oyun kaybetme lüksü yoktu! Bir sonraki frame'de masaya gelen ve elleri hiç titremeden gerçekleştirdiği 69'luk serisiyle maçı decider'a taşıyan Gallerli oyuncu, inanılmaz bir şekilde 3-0 geri düştüğü ve çok hata yaptığı maçta, üst üste kazandığı 3 oyunla 4-4'ü yakalamayı başardı.Son frame'e iyi giren yine ev sahibi Dale oldu. 30-0'lık bir avantaj yakalayan Dale, bu avantajı uzun süre elinde tuttu. İnanılmaz bir gerilime sahne olan frame'de oyuncular zaman zaman konsantre olabilmek için uzun süre beklediler vuruşlarından önce. Son kahverengi öncesinde 21 sayılık avantajı olan, kahverengi için de yeşil cebe çok rahat bir pozisyon alan ve tur için vuruşunu yapan Dale, inanılmaz bir mücadele sonunda kazanmaya bu kadar yaklaştığı maçı yine kendi elleriyle rakibine teslim etti ve çok dramatik bir şekilde turnuva dışında kaldı...

Dominic Dale'i nefes kesen bir maç sonunda, decider'daki 53-52'lik skorla mağlup ederek tur atlayan ve Son-16'ya kalan İskoç Stephen Maguire'ın bir sonraki turdaki rakibi ilk turda Peter Ebdon'ı 5-0'lık skorla dağıtan 30 yaşındaki İngiliz oyuncu Barry Hawkins olacak...

İskoç oyuncu bu heyecanlı maçtan sonra şöyle konuştu: "Durum 4-1'ken çok rahat hissediyordum ve her şey lehime gelişiyor gibiydi. Skorun 4-4'e kadar gelmesine neden olacak yanlışlar yaptığımı düşünmüyorum; sonuç olarak finiş çizgisine ulaşmayı başardım. O bir sıralama turnuvası şampiyonu ve herkes neler yapabileceğini biliyor. Uzun zamandır böyle bir salonda oynamadığı için onu gafil avlayacağımı düşünüyordum ama o elemelerde harika oynayarak geldi ve hayatı da benim için çok zorlaştırdı. Son oyunda yenileceğimi düşünüyordum ama bana kahverengide bir şans daha verdi ve ben de bu şansı kullandım. Kazandığım için çok mutluyum!"

6 yorum:

seewee on 26 Ocak 2010 21:29 dedi ki...

ayıp yaw,ben rahat 5 1 le geçer die düşünmüştüm.dominic pot denemese sondan bi önceki kırmızıda yenerdi maguire yi.umarım form tutar ilk 8 dekiler.

Sheed on 26 Ocak 2010 21:44 dedi ki...

of o kahverenginin kaçması çok koydu, dom'a çok güveniyordum..

bu arada afrika uluslar kupası'na bi şey diyemeyeceğim de futsal gibi saçma sapan bi spor melezi için snooker izleyememek.... bence welsh open'da 1/4 final gelene kadar canlı yayınların adresi şu fikstürde ancak eurosport 2 olabilir, fakat orada da sabahtan akşama futsal görmek gerçekten sinir bozucu..

Emre Yürüktümen on 26 Ocak 2010 22:07 dedi ki...

Sheed, 1/4 final demişsin ama senin de bildiğin gibi haftasonlarına yaklaştıkça ve özellikle de haftasonlarında dünyanın her tarafında sportif olaylar artıyor ve bu kalabalık içinde her defasında olan snooker'a oluyor. Dolayısıyla ben asıl haftasonu, yani yarı finaller ve final için umutlu değilim...

Sheed on 26 Ocak 2010 23:20 dedi ki...

yok, yani galler açık ilk turu eurosport'un birinci kanalında yayınlanmayı hak etmiyor manasında demiştim.. hele böyle bi fikstürde, monte carlo ve kış sporları da devam ederken.. eurosport 2'ye kaydırabilirler bi kısmını..

Emre Yürüktümen on 26 Ocak 2010 23:29 dedi ki...

"bi kısmını":) Ben ne yazık ki sonraki turların da zaten ancak 2'den yayınlanacağını tahmin ediyorum. 1 konusunda, özellikle de haftasonu hiç ümidim yok artık.

Ama daha önce de dediğim gibi, bu sadece Eurosport'la ilgili bir durum değil bu kez... Galler Açık'ın takvimdeki yeri çok bahtsız.

Sheed on 27 Ocak 2010 00:12 dedi ki...

cuma günü 16-18 ve 21-24 galler çeyrek final yayınları gözüküyor.. hafta sonuna bakmadım..

benim şikayet ettiğim ilk turların ya eurosport 1'den yayınlanması, ya da hiç yayınlanmaması.. çoğu zaman eurosport 2 sadece haber bantları döndürürken, biz gayet kaliteli maçları kaçırabiliyoruz.. fakat muhtemelen mantıklı açıklamaları vardır bunların, sadece yakınıyorum aslında..

Yorum Gönder

 
Snooker Türkiye Copyright © 2009 Blogger Template Designed by Bie Blogger Template