
Bu turnuvayı daha önce 3 kez kazanan ve bu yılki turnuvanın ilk maçında da Dave Harold karşısında oldukça formda görünen Stephen Hendry'yle karşılaşan ev sahibi Ryan Day, 5-3'lük skorla çeyrek finale yükselmeyi başardı. Seans arasından önceki son frame'i alarak araya 2-2'lik skorla giden Day, 5. frame'i de alarak 3-2 öne geçse de Hendry, bir sonraki oyunun sonundaki 75'lik masa temizlemesiyle 3-3'ü buldu. Yakın geçen kritik 7. frame'deki 52'lik serisiyle büyük avantaj yakalayan ve 4-3 öne geçen Day, son frame'de ise harika bir geri dönüş yaptı. Hendry'nin 69'da kalan gayet tatmin edici serisinden sonra 2 snooker'a ihtiyaç duyarak masaya gelen ve frame'i kapmak için elinden geleni yapan dünya 6 numarası Day, 35'lik masa temizlemesiyle oyunu 71-69 kazandı ve efsanevi rakibini yenerek tur atlamayı başardı. Day böylece daha önce 4 kez yenildiği rakibi karşısında ilk galibiyetini almış oldu.

Day'in çeyrek finaldeki rakibi, 2009 Welsh Open şampiyonu Allister Carter oldu. İlk turda Mark Davis'i pek zorlanmadan geçtikten sonra, Son-16'da güçlü Neil Robertson'la karşılaşan Carter, üstün bir performans göstermese de, bu turnuvada çok da iyi görüntü vermeyen rakibini yendi ve Son-8'e adını yazdırdı.
İlk 5 frame sonunda 4-1 öne geçen, seans arasından önceki son frame'de bir de 115'lik seri kaydeden son şampiyon Carter, 6. frame'de Neil'in 52 serisine engel olamadı ve skor 4-2'ye geldi.
Oldukça çekişmeli geçen ve bol bol hata yapılan son frame'i 40'lık serisinin yardımıyla kazanan İngiliz oyuncu, Galler'deki kazanma alışkanlığını bozmadı ve salondan 5-2 galip ayrılarak çeyrek finalde ev sahibi Ryan Day'in rakibi oldu.
3 yorum:
Burda aslan payını iki maçı da anlatan Eurosport spikerine vermek lazım. Her iki maçta da çıkardığı takada tukada klavye ve space tuşu sesleriyle kulaklarımız bayram etti. Maçın gidişatından ziyade ne yaptığını öğrenmeyi daha çok merak ettim (bazen çıkan sesler şiddetlenip alevlendiğine göre çet yapıyor olması muhtemel gibi geldi bana). Ve Carter - Robertson maçında maç topu atılırken de harıl harıl yazı yazdığı için monitöre bakmayı unutmuş olacak ki, Carter'a maçı kazandıran gayet tırt ve basit potu göremedi ve "inanılmaz bir vuruş!" şeklinde nidalarla heyecanımıza heyecan kattı.
Bir de yanlış duymadıysam; hakemin 'brown ball' anonsunu 'frame topu' olarak yorumladı ki, frame topu değildi elbette. Yanlış duymuş da olabilirim; öyleyse şimdiden özür dilerim.
Evet evet o da doğru tespit, yazmayı unutmuşum onu da. Bu arada Jamie Cope da feci ütüldü O'sullivan hazretlerine. Evinde ağlamaktan başka yapacak bişeyi yoktur sanırım bu durumda.
Yorum Gönder