Ronnie'den bir unutulmaz performans daha: 6-4!

Ronnie O'Sullivan ve Neil Robertson; Masters'ın açık ara en çok merak edilen ilk tur eşleşmesi. Bu iki süper oyuncu ne zaman karşı karşıya gelse, nefesler tutuluyor. İnsan, tuhaf tuhaf şeylerin olmasını, maçın son frame'e kadar uzamasını, yüzlük serilerin havada uçuşmasını bekliyor. Çoğu mücadelelerinin sonunda da bizlere, yenilen taraf için üzülmek kalıyor...

İşte bu iki oyuncu, yine masanın başına geçtiler. 'Avustralyalı' Neil, 'İngiltere' deplasmanındaydı; 1-0 mağlup başladı maça. Bir de Wembley'deki çılgınca Ronnie desteğini eklersek, Neil aslında maça 2-0 mağlup başladı diyebiliriz.

Ronnie O'Sullivan-Neil Robertson: 6-4
1-78(65), 0-102(101), 68(63)-74(34,34), 114(114)-3, 70(57)-36, 87(87)-0, 79(49)-19, 0-140(140), 106(106)-14, 80(76)-8

Fakat Neil, bu 'sözde' 2-0'lık mağlubiyeti lehine çevirmeye kararlıydı. Snooker'ın en ünlü hakemlerinden Eirian Williams'ın yönettiği maça, çok klişe tabirle 'fırtına gibi' girdi Neil; Ronnie'yi hiç oyuna dahil etmedi ve 65'lik bir seri gerçekleştirerek kazandığı ilk frame sonucunda 1-0 öne geçti. İkinci frame'de ise durum Ronnie için daha da acıklıydı. Masters 2010'un şu ana kadarki 5. yüzlük serisine 101 ile imza atan Robertson, skoru 2-0 yapıverdi. Ronnie ise sadece olan biteni izlemekle meşguldü. Neil ise Ronnie'yi daha da üzmeye yeminli gibiydi; kazandığı üçüncü frame Ronnie için çok moral bozucuydu. Ronnie ilk kez masada biraz zaman geçirebildi, potlar yaptı, 63'lük serisiyle frame'i kazanmak için umutlandı ama frame topu olan kırmızıyı kaçırınca işler bir anda karıştı! Kendine güvenen görüntüsüyle masaya gelen Neil, Ronnie'nin bir de pembe faulü yaparak kendisine 6 sayı ikram ettiği frame'i almak için artık son siyaha ihtiyaç duyuyordu ama siyaha iyi bir pozisyon alamamıştı. Ronnie hala 1 sayı öndeydi ama Neil inanılmaz bir vuruşla siyahı da pot yaparak bu frame'i Ronnie'nin ellerinden adeta çaldı: 3-0!Artık seans arasından önce sadece bir frame kalmıştı ve kaybedilecek bir frame daha Ronnie'yi 4-0 geri düşürecekti; bu şekilde oynayan bir Neil Robertson'a karşı 4-0 geriden gelip maç almak çok zor olacaktı. Bunca stresin içinde, kaybedilen çok kötü bir frame'in ardından, Neil'in süper oyununu sandalyeden izlemek zorunda kaldıktan sonra Ronnie masaya geldi ve aleyhine giden her şeye rağmen 114'lük bir seri yapıverdi!

Şimdi durum 3-1. Neil elbette hala çok büyük bir avantaja sahip ve %90'ın üzerinde bir pot yüzdesi tutturmuş durumda. Ama Ronnie bu, ne yapacağı belli olmaz!

Bu eşleşme, bu oyuncular bütün övgüleri hak ediyorlar! İkinci seansta her şey tersine dönmüş gibi. Ronnie'nin kazandığı o çok hayati frame, Ronnie'yi morallendirdiği gibi, Neil'in de gözünü korkutmuş gibi sanki. Ronnie, 57'lik serisinin yardımıyla ikinci seansın ilk frame'ini de kazandı ve üst üste ikinci oyunla durumu 3-2'ye getirdi! 6. frame'de rüzgar Ronnie'nin arkasındaydı. Maçın başından bu yana uzun potlarda çok yüksek yüzde tutturan Robertson'ın aksine, Ronnie sıkıntı çekiyordu. Ama Ronnie bu kötü gidişata da dur dedi ve ilk uzun kırmızı potunu kaydettikten sonra inşa ettiği 87'si ile rakibini yakaladı: 3-3!Ronnie'nin inanılmaz geri dönüşü bundan sonra da devam etti. Roket, yedinci oyunu da 49'luk masa temizlemesiyle cebine koydu ve maçta ilk kez öne geçti: 4-3. Bu, Ronnie'nin üst üste aldığı 4. frame! Artık tüm yük, masaya pek yaklaşamayan Neil Robertson'ın üzerinde gibi görünüyordu. Ta ki sekizinci frame'de Ronnie'nin kolay bir kırmızı potunu kaçırmasıyla masaya gelerek 140'lık inanılmaz bir masa temizleme (Bu 140'ın, turnuvanın şu ana kadarki en yüksek serisi olduğunu ve en yüksek seri için 10 bin Pound'luk bir ödülün konduğunu da hatırlatmak gerekiyor! Muhtemel bir 147 ise 25 bin Pound'la ödüllendirilecek!) gerçekleştirene kadar: 4-4! Durum 3-0'ken Ronnie'nin gelip 114'lük serisiyle ivmeyi kendine çevirmesine benzer bir etki yaratabilirdi bu 140; ama olmadı... Ronnie, Neil'in hatasıyla masaya geldi ve bir yüzlük seriye daha imza attı! Bu 106'lık seri, Ronnie'nin bu maçtaki ikinci, Masters kariyerindeki 46., tüm kariyerindeki ise 587. yüzlük seri olarak kayıtlara geçti! Artık Ronnie'ye çeyrek final yolunda sadece 1 frame yetiyordu; Neil ise kalan 2 frame'i de almak zorundaydı...

Ronnie, neden bu kadar çok sevildiğini, neden gelmiş geçmiş en yetenekli snooker oyuncusu olarak kabul edildiğini son frame'de ispatladı adeta. İki tarafın da kontrollü başladığı oyunda yakaladığı şansı mükemmel kullanan ve 76'lık serisiyle maçı bitiren Ronnie, çeyrek finale çıktı!

İki oyuncunun da inanılmaz performanslar gösterdiği maçta oyuncular ikişer yüzlük seriye imza attı. 'The Melbourne Machine' lakaplı Neil Robertson'ın kaydettiği 140'lık seri belki de turnuva sonuna kadar geçilemeyecek. Ronnie ise 114 ve 106'lık serileri dışında, kazandığı diğer 4 frame'in yalnızca birinde 50'lik seriye ulaşamadı; onda da 49'da kalmıştı zaten!

Yazının başında da dediğim gibi; bu oyuncular oynadığında hep inanılmaz şeyler oluyor, sonunda kaybedene ise yazık oluyor! Neil, belki de şu oyunuyla finale kadar gidebilirdi ama bu şanssız ilk tur eşleşmesi onu turnuva dışına itti. Ronnie ise bugünkü maçın sonunda hayranlarına yenilerini ekledi kesinlikle!

Maç hakkında, "Panik yapmadım. Asla panik yapmamalısınız, bu 1 numaralı kuraldır, çünkü eğer paniklerseniz bu bir felakettir. Sabırla beklemeli ve rakibinizi baskı altına alabileceğiniz ufak bir momentum yakalamayı ümit etmeye devam etmelisiniz. 10 uzun pottan yalnızca 2'sini başarabildim. Eminim, Neil, uzun potlarda böyle bir istatistik tutturan birine yenildiği için hayalkırıklığına uğramıştır" diye konuşan geçtiğimiz yılın Masters şampiyonu Ronnie, çeyrek finalde Peter Ebdon'la karşılaşacak.